İlimizdeki tarihi eserlerin yenilenmesi devam ediyor.Mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait tarihi İmaret Camiinin de onarımına başlandı.2007 yılı içerisinde bitirilecek cami için 565.200.00 YTL harcanacak.
Karaman İl Merkezi İmaret mahallesindedir.
Tarihi: İmaretin kapısı üstünde yer alan yazıtta (H. 836) 1432 yılı Muharrem ayında yapıldığı yazılıdır.
Yaptıranı: Yazıtında ve (H. 935) 1451 tarihli vakfiyesinde Karamanoğlu II. İbrahim Bey'in yaptırdığı belirtilmektedir.
Mimar ve Ustaları: Mimari bilinmemektedir. Bugün İstanbul Türk İslam eserleri müzesinde bulunan ahşap kapısı üzerindeki yazıta göre, Karamanlı marangoz İlyas oğlu Hacı Ömer'in eseri olduğu yazılıdır.
Yapının İncelenmesi: (H. 835) 1431 tarihli vakfiyesinde "yoksullar, miskinler, garip olsun olmasın, islamın hangi taifesinden olursa olsun, sadattan, şeyhlerden , fakirlerden yoksullardan, gelenler için yatmak ve istirahat yeri, bir mescid, bir dürülhuffaz ve darülkurra ve misafirler için yemek yeri" olarak yapıldığı açıkça belirtilen çok fonksiyonlu yapı, iki katlı, kapalı avlulu, dört eyvanlıdır. Giriş, ana eyvan mihrap aksına göre tam simetrik bir plan şeması gösterir sonradan yapıya eklenen minare ve İbrahim Bey kümbeti esas yapı plan şemasını etkilememiştir. 1964/65 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü'nce yapılan restorasyonda, bulunan bazı izlere bakılarak restitüsyonu yapılan soncemaat revakından ve buraya açılan taç kapıdan geçilerek imarete girilir. Tonozla örtülü giriş eyvanına solda, tonozla örtülü penceresiz bir oda, sağda üst kata çıkış merdiveni ile karşilikli iki niş açilir. Üstü basik kubbe ile örtülü orta mekanda kubbeye geçiş beşli üçgen bingilerle gerçekleştirilmiştir. Girişin tam karşisinda zemini yükseltilmiş, tonozla örtülü ve mescid olarak kullanilan ana eyvan, onunda iki yaninda yine üçgen bingilere oturan kubbelerle örtülü ve giriş kapilari üzerinde taşa yazilmış vakfiye özetleri bulunan kare planlı odalar yeralır. Ana eyvan mihrabın iki yanında ki altta dikdörtgen, üstte kemer boşluğu taş şebekelerle bezeli pencerelerle aydınlatılmaktadır. Eyvanın doğusundaki oda, güney ve doğuya, batıdaki oda ise güney ve batıya, yine altta dikdörtgen görünümlü ve üst kemer boşlugu taş şebekelerle bezeli ikişer pencereden işik almaktadır. İmarete bitişik olarak İbrahim Bey Kümbetinin yapılmasından sonra batı köşedeki kubbeli odanin batiya açilan penceresi bu kümbetin içine açılmıştır.
Orta mekanın doğusundaki ve batısındaki yan kanatlarda tonoz örtülü ve dışa sivri kemerli dikdörtgen pencerelerle açılan yan eyvanlar, dar bir medhalden geçilen tonoz örtülü birer oda ve köşelerde yine tonozla örtülü birer dikdörtgen oda bulunmaktadır. Doğudaki medhal penceresizdir. Batıdaki ise dışa açılan mazgal pencerelidir. Köşedeki dikdörtgen odalar iki yöne açilan birer pencere ile, ortadaki hazirlik mekanli odalar ise birer pencere ile aydinlatılmıştır. Bu pencerelerden sivri kemerli olan üstekiler diğer pencerelerde olduğu gibi birer taş şebeke ile süslenmiştir. Orta mekanın kuzeyinde ise girişin iki yanında derinliği az iki küçük eyvan bulunmaktadır.
Giriş eyvanindaki kapidan girilerek ulaşilan merdivenlerden üst kata çikilmaktadır. Muhtemelen yatakhane olarak yapılmış olan bu kat, orta mekanı, iki kat boyunca yükselen ana eyvan ve kubbeli odaların bulunduğu güney yönü hariç üç yönde sarmaktadır. Tonoz örtülü bu katın mekanlarına birbirinin içinden geçilerek ulaşılmaktadır. Bu katta da simetriye dikkat edilmiştir.
Bu mekanlar yan cephelere üçer mazgal pencere ile açılmışlardır. Üst katın kuzey bölümü, üç odadan müteşekkil olup ortada giriş eyvanının üstünde orta mekana sivri kemerli bir pencereyle açılan kare planlı tonoz örtülü bir oda, bunun iki yanında, dışa dikdörtgen pencerelerle açılan, üstü tonozla örtülü iki dikdörtgen oda yer almaktadır. Alt kattan gelen merdiven kuzey batı köşedeki dikdörtgen mekana ulaşmaktadir. Bu mekandan diger odalara geçilmektedir. Çatiya çikiş merdiveni ve yapinin kuzeybati köşesinde yeralan minareye geçiş yine bu mekandan olmaktadır.
Yapının kuzey cephesinde revak içinde yeralan , duvar yüzeyinden taşmiyan taç kapi, dikdörtgen bir silme ile çerçevelenmiştir. Üzeri çeşitli motiflerle bezeli bir sivri kemer, iki renkli mermerle yapılmış basık kemerli kapı boşluğunu sınırlamaktadır. Yapının yazıtı basık kemer ile sivri kemer arasında, bir şerit halinde bulunmakta, kitabe ile kemer arasındaki boşluk ise rumi ve hatayilerden oluşan bir bezemeyle süslenmektedir.
Son cemaat yerinin batı köşesinde yeralan kare planlı minarenin kaidesi, yapının batı cephesinde kademeli bir çıkıntı yapmaktadır. İmaretin üst katında güneyden, kısa bir geçitle minareye girilmektedir. Parapet duvarı silme hizasında kübik alt yapıdan üçgen piramit köşe destekleriyle sekizgen minare kürsüsüne geçilmekte, bunun üst köşeleride bir mukarnas dilimi gibi pahlanarak onaltigen oluşturulmakta, bununda üzerinde kabartma zencerek motifli bir bilezikle silindirik minare gövdesine bağlanmaktadır. Minare gövdesi, alt bilezikten, mukarnaslı şerefe altına kadar beş adet kabartma veya oyma bilezikle çevrilmiş, bunların arasıda iki adet renkli taş ve bir adet çini kakma kompozisyonla süslenmiştir.
Minarenin şerefesi, dört mukarnas sırasının taşıdığı daire planlı bir çıkma şeklindedir. Son sıra mukarnasın üstünde, kenarları testere dişi şeklinde motifleri ihtiva eden kabartma bir bilezikle süslenmiş şerefe döşemesi görülmektedir. Şerefenin kapısı, alışılagelenin tersine kıbleye değil, kuzeydoğuya açılmıştır. Dilimli bir kemerle nihayetlenen şerefe kapisinin etrafi ince bir profil ile çerçevelenmiştir. Çerçeve kapinin üstünde sivri kemerli bir alinlik meydana getirmiştir. Sivri kemerin tepesinde kabartma bir alem motifi işlenmiştir.
Silindirik petek kısmı üstten kabartma, burma bir bilezikle sınırlandırılmış ve kabartma yazı kuşağı ile bitirilmiştir. Bunların altında renkli taştan bir şerit bulunmaktadır. Minare peteğinin üst bölümü tahrip olmuştur. Ancak, burma bileziğin üstünde kalmış olan bir kaç taş, Emir Musa Medresesi Minaresinde olduğu gibi, bu minarede de geniş ve yüksek pencerelerden oluşan bir üst bölümün varlığını göstermektedir. Mevcut kalıntılardan bu pencerelerin içe doğru pahlı bir profil şeritiyle çerçevelendiği anlaşılmaktadır. Bu bölüm son restorasyon çalışmalarında bu doğrultuda tamamlanmış ve üstü kurşun kaplı ahşap külahla örtülmüştür.
Yapı bütünüyle kesme taştır. Taç kapıda yer yer mermer kullanılmış, minare ve giriş kapısında renkli taşlara yer verilmiştir. Dışta, minarede yer yer kakma çini malzemeyle karşılaşılır. İçte yapı tümüyle taşla kaplanmıştır. Yalnız mescid olarak kullanılan eyvanın duvarları belli bir yüksekliğe kadar çini ile kaplanmış yine bugün İstanbul Çinili Köşk'te bulunan mihrabı da çiniden yapılmıştır.
Kalabilen parça ve izlerden anlaşildığına göre belli noktalarda minare, taç kapı, ana eyvan, eyvan kemeri, pencere üstü kafesleri, ile bugün İstanbul Çinili Köşkte bulunan Çinili mihrap ve İstanbul Türk İslam eserleri müzesindeki ahşap kapı kanatları gibi elemanlarda süs yoğunlaşmıştır.Minarede taş oymacılığı ve çini kakmacılığı ile renkli taş kontrastı esastır.
Taç kapı üzerinde ve minarede mukarnaslı süslemelere yer verilmiştir.
Giriş tonoz kemerinde ve dişta zencerek motifi, iç yüzeyde örgü motifi ortasinda birbirinin devami sekizgenler ve ortasinda yildiz motifleri dikkati çekmektedir. Taş alinliklari üzerinde Imaretin Vakfiyesinin yazili oldugu kubbeli oda kapilari, sade taş silmelerle çerçevelenmiş, eyvan altigen çini panolarla kaplanmiştir. Mihrap dikdörtgen planli, üstü mukarnas örgülü bir niş ve bu nişi üç yönden çeviren çeşitli motiflerle bezenmiş bordürlerden ibarettir. Nişin iki yaninda zar-vazo şeklinde başlik ve kaidesi olan sütunçeler yer alir. Bu sütunçelerle mukarnaslar, koyu patlican moru rekte çinilerle kaplanmiş olup, kalan izlerden üzerlerinde altin yaldızlı motifler bulunduğu görülmektedir .
Mukarnaslı nişi çevreleyen, stilize çiçek ve yaprak motifli, ince bir bordür dönerek yukarıda yazıt panosunu çerçeveler. Yalnız yazıt panosunda henhangi bir yazı bulunmayıp, düz ve ters sıralanmış rumi ve palmet motifler bulunmaktadır. Mukarnaslı nişin köşe boşluklarında rumiler arasında kıvrım dal ve çiçek motifleriyle karşilaşilir. Mihrap çerçevesi çeşitli motiflerle süslü, silmelerle çerçevelenmiştir. En içte stilize çiçek kompozisyonlarından bir şerit, ortada geniş ayet kuşagi (Ayet-el Kürsi yazili) dişta ise ard arda siralanan palmetlerle bezenmiş ince bir şerit bulunur. Çinide hakim renk patlıcan morudur. Bunun yanısıra turkuaz, beyaz, altın yaldız, filizi yeşil, kızıl kahve renkler kullanılmıştır.
İstanbul Türk İslam Eserleri Müzesinde bulunan ve ustasının İlyas oğlu Hacı Ömer olduğu, üstündeki yazıttan anlaşılan giriş kapisinin ve kubbeli odalarin ahşap kapi kanatlari XV. yy Karamanoglu ahşap işçiliginin en ünlü örneklerini oluştururlar. Kubbeli oda ahşap kanatlari birbirine geçen dairevi rumilerle bezeli ve üstte teğet kermer biçiminde birbirini kesen ince bir şeritle çerçevelenmektedir. Ortadaki daire planlı geometrik çokgen ve yıldızlarla bezeli rozetin çerçevesi üstte daire, altta armudi biçimde düğümler yaparak ikinci bir çerçeve oluşturmaktadır. Ortadaki rozetle, dikdörtgen çerçeve arasındaki rumilerle süslü köşeliklere simetrik olarak, üstte aslan, altta griffon işlenmiş, alttaki armudi rozet içine stilize insan motifi yerleştirilmiştir. Üstte rumilerle bezeli zemin üzerinde yazı şeridi yer almakta , en üstte ise yine rumiler arasında bir hayvan figürü bulunmaktadır. En altta yan yana dizilmiş ve rumilerle bezeli sekizgen rozetler işlenmiştir. Giriş kapisinda da ayni şekilde yogun biçimde bezemeyle karşilaşilir.